Döviz kurlarında son dönemde yaşanan hareketlilik, otomobil fiyatlarını da doğrudan etkiliyor. ÖTV düzenlemeleri, çip krizi nedeniyle bayilerde araç bulunamaması ve sektörde devam eden yüksek talep ise araç fiyatlarını gündemin üst sıralarında tutuyor.
Otomobillerde yaşanan fiyat değişimleri ise yeni bir araç sahibi olmayı gittikçe zorlaştırıyor. Bu durum en iyi asgari ücrete bakınca anlaşılıyor. Öyle ki, asgari maaşa ne kadar zam yapılacağının merak konusu haline geldiği şu günlerde, bir otomobil fiyatının kaç asgari ücrete denk geldiği ölçülerek yıllar içindeki otomobil fiyat artışlarını anlamak mümkün.
Örnekler üzerinden gitmek gerekirse, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, 2003 yılında bir benzinli otomobilin satış fiyatı 23 bin 767 TL iken, asgari ücret 225 TL seviyesindeydi. Dolayısıyla, 2003 yılında bir otomobilin fiyatı asgari ücretin 105 katına denk geliyordu.
O tarihten sonra, asgari ücret ile otomobil fiyatları arasındaki makas giderek kapanırken, tarihler 2016’yı gösterdiğinde ise bir otomobilin fiyatı asgari maaşın 41 katına kadar düştü.
Buna göre, 2016 yılında benzinli otomobilin fiyatı 53 bin 690 TL iken, asgari ücret bin 300 TL seviyesindeydi. Rakamlar, 2016 yılında asgari maaş ile orta ayar bir benzinli otomobil arasındaki farkın son 19 yılın en düşük seviyesine indiğini gösteriyor.
2003 SEVİYESİNE GERİ DÖNÜLDÜ
Fakat, 2016’dan sonra özellikle euro kurunda yaşanan artışlar ve yükselen ÖTV oranları, otomobillerin fiyatlarını asgari ücretten daha hızlı artırdı.
Öyle ki, 2017 yılında benzinli bir orta sınıf otomobilin fiyatı 43 asgari maaşa denk gelirken, bu oran 2018 yılında 50, 2020 yılında da 55 kata kadar yükseldi. Bu yılın başında ise 96 asgari maaşa denk gelen otomobil fiyatları, 9 ayın sonunda 104 asgari maaşa kadar çıktı.
TÜİK’e göre, Ocak 2021’de benzinli otomobil fiyatı 272 bin TL iken, Eylül ayında 295 bin TL’yi aştı. 2021 için belirlenen asgari maaşın 2 bin 825 TL olması ise, aynı yıl içinde otomobile erişimi giderek zorlaştırdı.
Diğer bir deyişle, yıllar içinde değişkenlik gösteren otomobil fiyatları ve asgari ücret arasındaki denge, 9 ayın sonunda 2003 seviyesine geri dönmüş oldu. Bu oran ise, asgari maaşın otomobil karşısında 2003 yılından sonra ilk kez bu kadar düşük seviyeye gerilediğini göstermesi bakımından dikkat çekiyor.
MAKASIN EN AZ OLDUĞU YIL SATIŞLAR REKOR KIRDI
Otomobil fiyatları ile asgari ücret arasındaki dengeyi incelerken, yıllar için gerçekleşen araç satışlarına da bakmakta fayda var. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre 2003 yılında toplam pazar büyüklüğü 370 bin adede yakınken, 2004 yılında pazar 700 bin adetlere yaklaşmıştı. 2008 küresel finansal kriz döneminde ise otomotiv pazarının büyüklüğü 500 bin adedin altına inmiş, sonrasında ise pazar yükselişini sürdürmüştü.
Asgari maaş-otomobil fiyatı arasındaki makasın en düşük seviyeye indiği 2016 yılında ise Türkiye otomotiv pazarı tarihinin en yüksek büyüklüğüne ulaşarak 1 milyon adet sınırına dayanmıştı. Bu tarihten sonra ise pazar düşüşe geçerken, 2020’de pandemiye rağmen satışlar 770 bin adedi aştı. 2021’in ilk 9 ayında ise toplam pazar 558 bin adet seviyesinde gerçekleşti.
Sonuç olarak, her ne kadar asgari ücret otomobil fiyatları karşısında 2003 seviyesine gerilemiş olsa bile, otomotiv pazarının büyüklüğü yılın ilk 9 ayında 2003’ün tamamını geçmiş durumda.
Bununla ilgili tartışma post