24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde etkinlik düzenlendi.
Etkinliğe, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, bakanlık bürokratları, öğretmenler ve diğer yetkililer katıldı.
Etkinlik, saygı duruşu ve koro eşliğinde İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Ardından Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Korosu, Öğretmen Marşı’nı seslendirdi.
Etkinlikte konuşmaların ardından meslekte 25 yılını dolduran emekli öğretmenlere plaket takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasında, etkinlikte bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, 24 Kasım’ın, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başöğretmen sıfatını aldığı gün olduğuna dikkat çekti.
Kıbrıs Türk halkının harf devrimini ve inkılap gelişmelerini benimseyip, özümsediğini dile getiren Tatar, Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda o günün öğretmenlerinin Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesinde büyük bir mücadele verdiğini kaydetti.
Kıbrıs Türk halkının kimliği, karakteri, dünya görüşü ve dünyalı olmasına verilen katkılara işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, o mücadele ruhuyla bu topraklarda var oluşun ve 1983’te KKTC’nin kurulduğunu anlattı.
Tatar, pandemi ve ekonomik sıkıntılara rağmen devam eden yatırımlarla eğitimin en iyi koşullarda sürebilmesi için ülkenin çeşitli yerlerinde yeni ve donanımlı okullar inşa edildiğine dikkat çekti.
Öğretmenlerinin isimlerini sayarak, onlara minnet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu toplum, bu halk çok cefakâr ve vefakâr öğretmenler gördü” vurgusu yaparak, şöyle devam etti:
“Zor yıllarda benim dedem Hüseyin Zihni Tatar ve babamın annesi Havva Tatar ilk öğretmenlerden… Baf’ta, Larnaka’da, Lefkoşa’da her yıl değiştirdikleri evlerinde, o koşullarda öğretmenlik yapmışlar.”
Kıbrıs Türk halkının mücadelesini sürdürdüğünü ifade eden Tatar, “Zaman zaman kendi içimizdeki tartışmalar bizi üzüyor” dedi.
İşi tartışma noktasına getirmek istemediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin laik bir cumhuriyet olduğunu söyledi. Meselenin başka yerlere çekilmemesini isteyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz öğretmenlerimize büyük bir saygı duyuyoruz, öğretmenlerimiz bizim için büyük bir değerdir. Onların fedakarlıklarını, özverilerini hep birlikte görüyoruz” diye konuştu.
Öğretmenlerin, en zor şartlarda bile bütün imkanları zorlayarak, çocuklar ve öğrencilere en iyi şekilde eğitim verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bana göre de çok başarılıdırlar” şeklinde konuştu.
Öğretmenin sadece ders vermediğini, öğrencileri hayata hazırladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenleriyle ve eğitim sistemiyle, akademik, sosyal, spor, müzik, sanat ve kültür alanında Kıbrıs Türkü’nün başarılı olduğunu kaydetti.
Her alanda dünyalı olabilme çalışmaları içerisinde bu gayretlerin olumlu bir şekilde geliştiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Dünyanın her yerinde başarılı insanlarımız vardır… Yurt dışında farklı ülkelerde doktorlarımız, avukatlarımız, iktisatçılarımız ve yöneticilerimiz…” diye konuştu. Bu kişilerin KKTC’den, Kıbrıs Türk eğitim sisteminden başarıyla mezun olduğunu dile getiren Tatar, yurt dışında KKTC’yi temsil ettiklerini belirtti.
Bu kadar başarının olduğu bir ülkede tartışmaların olabileceğini belirten Tatar, “Ama bunu bir saldırı niteliğinde, abartarak ve farklı siyasi yerlere çekmeye de kimsenin hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.
Bir konuşmanın içerisinde böyle bir günde kendisine göre fevkalade gereksiz, siyasi mesaj verildiğini dile getiren Tatar, “Siyaseti, siyasetçi yapar. Siyasi partilerimiz vardır ve buradaki demokrasi çoğu ülkede yoktur” dedi.
Siyasetçiye söylenenler ve siyasetçiyle alakalı yapılan değerlendirmelerin büyük bir hoşgörüyle karşılandığını ifade eden Tatar, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı olarak, öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum fakat öğretmenlerin de daha fazla öğrencileri, eğitim sistemimiz ve KKTC’nin geleceği için kendilerinden beklenen hizmetleri vermesinde çok büyük fayda vardır. Siyasete çok fazla bulaşmasınlar. Evet, görüşler ifade edilebilir ama işi zorlayarak, gererek, farklı farklı hiç arzu edilmeyen KKTC’nin ulvi menfaatlerine uygun olmayan hareketlerde bulunmak büyük bir saygısızlıktır.”
Tatar, “Cumhurbaşkanı olarak o konuşmanın içerisinde gereksizce ifade edilen bazı cümlelere karşın bunu söylememde büyük bir fayda vardır” dedi. Bu sırada Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası yetkilileri salonu terk etti.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, “İşte demokrasi anlayışı böyle… Benim konuşmamı bile dinleyemeden salonu terk edecek kadar hoşgörüsüzlük… Ama ben hoşgörülüyüm. Çünkü ben bunları çok dinliyorum… O cümleye karşın benim burada ifade etmem gereken cümleyi de hakkım olarak gördüm” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar, tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutlayarak, “Sizleri seviyoruz, sizlere saygı duyuyoruz. Sizlerin emeği büyüktür. Çünkü Kıbrıs Türk halkı bugün bu noktalara kadar geldiyse bizlerin öğretmenleri, şehit olan öğretmenleri sayesindedir” dedi. Tatar, şehit olan öğretmenleri de rahmetle andı.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu da, 11 aylık bakanlık görevi süresince üzerinde emeği olan öğretmenleri hiç unutmadığını vurgulayarak, onların söylediklerinin hâlâ kulaklarında olduğunu kaydetti.
Öğretmenin ne anlama geldiğini bilen biri olarak görevi sürdürdüğünün altını çizen Amcaoğlu, göreve başlarken, 273 okulda, 55 bin öğrenci, 6 bine yakın öğretmenin sorunlarının kendi sorunları olduğunu söyledi.
Müsteşar ve müdürlüklerin tüm öğretmenlere bir telefon uzaklığında olduğunu dile getiren Amcaoğlu, Covid-19 ile mücadelede alınan bütün kararlarda, yetkili sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra Tabipler Birliği ve Eğitim Beklemez İnisiyatifi ailelerini de dinlediklerini belirtti.
Geçen yıl 53 bin olan öğrenci sayısının 55 bine, 5 bin 800 olan öğretmen sayısının da 6 bin 200’e yanaştığını ifade eden Amcaoğlu, geçen yıl kapılarını açamayan 21 üniversitenin son 15 yıllık rekorları kırdığını kaydetti. Bakan Amcaoğlu, yaklaşık 27 bin yeni öğrenci kaydıyla, 85 bin öğrenci, 108 bin kayıtlı lisans, yüksek lisans, ön lisans ve doktora öğrencisine sahip olunduğunu söyledi.
Ülkenin geleceğinin eğitimle şekilleneceğini vurgulayan Bakan Amcaoğlu, öğretmenlerin kıymetini bildiklerini, her safhada her şeyi ilmek ilmek örerek, gelecekte sıkıntılar yaşanmaması için adımlar attıklarını kaydetti.
Amcaoğlu, 17’nci okulun inşası için emek sarf ederken, en doğudan, en batıya okulların temellerini atarken, öğretmenlerin kendilerine yolda gösterdiği ilerlediklerini belirtti.
Pandemi sürecinde hedeflerinin eğitimi sağlıklı bir şekilde sürdürmek olduğuna dikkat çeken Bakan Amcaoğlu, “Son 15 yılda bir tek tuğla koymayan bu ülkenin devlet tarafı 16 okulun, 17’ncisini, 2 özel eğitim merkezini inşa edebiliyor” diye konuştu.
Çocukların özelde ve devlette bütün çağdaş ülkelerde olduğu gibi eğitim alabilmesinin koşullarını sağlamak için öğretmenlerle birlikte çalıştıklarını ifade eden Bakan Amcaoğlu, “Değerli öğretmenlerimiz, sizler olmazsanız bu ülke olmaz…” ifadelerini kullandı.
Öğretmenler olmazsa Erenköy’de başlatılan mücadele olmayacağı gibi, bundan sonraki mücadelelerin de olamayacağını ifade eden Amcaoğlu, Erenköy’deki öğretmenlerin mücadelesinin tek amacının Kıbrıs Türk mücadele tarihinin devamı ve çocukların geleceğinin kurulması olduğunu vurguladı.
Öğretmenlerin çocukları geleceğe hazırladığına vurgu yapan Bakan Amcaoğlu, bir baba olarak bunu çok iyi bildiğini söyledi. 3 evladının ve kendisinin yetişmesinde emeği olan öğretmenlerin karşılığını kimsenin ödeyemeyeceğini dile getiren Amcaoğlu, “Biz öğretmenlerimizle omuz omuza, bakanlık olarak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği doğrultuda yolumuza devam etmeye özen göstereceğiz” dedi.
Hayatını kaybeden öğretmenlere rahmet dileyen Bakan Amcaoğlu, tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutladı.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Ozan Elmalı ise, öğretmenlerin, sorgulayan, araştıran, hata yapmaktan korkmayan ancak hatalarından ders çıkarmasını bilen sorumluluk ve özgüven sahibi bireyler yetiştirmek için çalıştıklarını kaydetti.
“Plaket alacak öğretmenlerin ve tüm öğretmenlerin önünde saygıyla eğiliyoruz” diyen Elmalı, bugünün, laik, bilimsel, ilerici, eşitlikçi bir eğitim sistemi ve toplum yapısı oluşturmak için mücadele veren başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve tüm eğitimcileri anlama günü olduğunu kaydetti.
“Öğretmenler devlete gelir getirmiyor” söylemini eleştiren Ozan Elmalı, öğretmenlerin tek yasa altında toplanarak, eşitliğin sağlanması için yasal haklarının verilmesi ve bu hakların toplum önünde tartışılmamasının önemi üzerinde durdu.
Laik toplum ve laik eğitim yapısının korunması gerektiğine dikkat çeken Elmalı, eğitim aracılığıyla toplumun muhafazakâr bir yapıya dönüştürülmemesi ve kalabalık sınıflarda devam eden eğitimin son bulmasını istedi. Eğitim sisteminin devlet politikası haline gelmesi gerektiğini kaydeden Elmalı, saray, külliye, cami yapımı değil, bilim üretecek okullara öncelik verilmesini istedi. Ozan Elmalı, eğitim için atılacak adımlara katkı koymaya hazır olduklarını söyledi.
Emekli öğretmenler adına konuşan Sibel Karakaya ise, ilk olarak Öğretmenler Günü’nü kutladı.
Eğitim Bakanı Amcaoğlu ve bakanlığın pandemi sürecinde kendilerine çok destek olduğunu dile getiren Karakaya, öğrencilere yapılan katkıların yanı sıra online hizmet içi eğitimin öğretmenler ve idarecilere sağladığı faydaya dikkat çekti.
Öğretmenliğin çok güzel bir meslek olduğunun altını çizen Karakaya, bugün öğrencilerini öğretmen ve daire müdürü olarak görmenin kendisini gururlandırdığını kaydetti.
Öğretmenliğin vicdan işi olduğuna vurgu yapan Sibel Karakaya, vizyon ve misyon sahibi olmak gerektiğinin altını çizdi. Karakaya, öğretmeni en iyi öğrencilerin değerlendirdiğini de dile getirerek, eğitim hayatıyla ilgili bilgiler de verdi ve iyi bir dinleyici olmanın önemini belirtti.
Konuşmaların ardından meslekte 25 yılını dolduran emekli öğretmenlere, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu ve bürokratlar tarafından plaket takdim edildi.
Bununla ilgili tartışma post